| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | technological change i. | teknolojik değişme | ||
|
Rapid scientific and technological change, together with globalisation, demand superior educational standards. Küreselleşme ile birlikte hızlı bilimsel ve teknolojik değişim, üstün eğitim standartları gerektirmektedir. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | technological change i. | teknolojik değişme | ||
|
They said an unreserved 'yes' to the opportunities of technological change. Teknolojik değişimin fırsatlarına kayıtsız şartsız 'evet' dediler. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | disembodied technological change i. | üretim girdilerinin etkisini artıran teknolojik değişiklik/gelişme |
| Ticaret/Ekonomi | disembodied technological change i. | yatırım malına bağlı olmayan teknolojik yenilik |
